“Cilt kanserindeki artışı, güneşte daha uzun kalmak tetikledi”
Melanomun (cilt kanseri) görülme sıklığının dünya çapında dramatik bir şekilde arttığına işaret eden Medikal Onkoloji Uzmanı Doç.
- Okunma sayısı : 102
- 10.Tem.2024
- Okuma Süresi 5 Dk.
- Twitter'da Paylaş
Dr. Sever, bu maruziyetin üç ana cilt kanseri türünün de riskini artırdığını işaret etti.
“Solaryum da riski artırıyor” Ozon tabakasının kısmen incelmesi nedeniyle maruziyet arttığının altını çizen Doç. Dr. Sever, şunları söyledi: “Güneşin yanı sıra solaryum da bir diğer yaygın ultraviyole radyasyon kaynağıdır. Güneş, genellikle kolayca yanan açık tenli insanları etkiler. Güneşin zararlı etkileri zamanla birikir. Hayatınız boyunca güneşe ne kadar çok maruz kalırsanız, cilt kanseri riskiniz de o kadar yüksek olur. Ultraviyole (UV) radyasyon en önemli risk faktörü olmasına rağmen, diğer belirlenmiş risk faktörleri arasında kronik arsenik maruziyeti, radyasyon tedavisi, uzun süreli immünosüpresif (bağışıklık baskılayıcı) tedavi ve bazı genetik faktörler yer alır.” “Vücudunuzdaki benleri dikkatli takip edin” Melanom dışı cilt kanserinin cildin herhangi bir yerinde ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Sever, ancak sıklıkla baş, yüz, boyun, ellerin arkası, kollar ve bacaklarda bulunduğunu, bunun nedeninin ise vücudun bu kısımlarının güneş ışınlarına en çok maruz kalan kısımlar olmasından kaynaklandığını ifade etti. Melanom dışı cilt kanserlerinde ciltte iyileşmeyen değişiklikler görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Sever, “Bunlar genellikle pembe veya kırmızı sert lezyonlar, üzeri kabuklu veya pullu lezyonlar ve kanamalı lezyonlar şeklinde olabilir. Melanom belirtileri arasında koyu renkli, kanamaya meyilli lezyonlar daha sık gözlenir. Bazen melanom normal bir ben zannedilebilir. Bu nedenle benlerin takibi önemlidir” şeklinde konuştu. “Görülme sıklığı son 10 yılda arttı” Melanomun görüşme sıklığı dünya çapında dramatik bir şekilde arttığını ve muhtemelen artan erken teşhis çabaları ve ileri melanom tedavisindeki önemli atılımlar nedeniyle ölüm oranları düşmeye başladığını belirten Doç. Dr. Sever, “Çoğu ülkede BCC ve cSCC kayıtları bulunmadığından görülme sıklığı net olarak bilinmemektedir. Ancak hem BCC hem de cSCC’nin görülme sıklığının son 10 yılda arttığını bilmekteyiz. Bu artış, daha yüksek düzeyde güneşe maruz kalma, bronzlaşma, yaşlanan nüfustaki artış ve cilt kanseri tespitindeki iyileşme ile ilişkili olabilir” dedi. Cilt kanserinden korunmak için öneriler Cildi güneş ışınlarından koruyarak cilt kanserini önlemeye yardımcı olunabileceğini belirten Doç. Dr. Sever, cilt kanserine yakalanma olasılığını azaltmak için yapılabilecekleri şöyle sıraladı: “Gün ortasında (10.00’dan 16.00’ya kadar) güneşten uzak durun. Güneş koruyucu sürün ve sık sık yeniden uygulayın. Geniş kenarlı şapka, uzun kollu gömlek veya uzun pantolon giyin. Bronzlaşma ve solaryumdan kaçının. Su, kar ve kumun yakınında ekstra dikkatli olun. Gıda ve D vitamini takviyeleri yoluyla D vitaminini güvenli bir şekilde alın. 30 veya daha yüksek bir SPF sunan, suya dayanıklı ve geniş spektrumlu koruma sağlayan (UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan) bir güneş kremi seçin. Dışarıya çıkmadan yaklaşık 15 dakika önce güneş koruyucu uygulayın. Ürün etiketine göre güneş koruyucuyu her iki saatte bir veya yüzdükten veya terledikten sonra yeniden uygulayın.” Tedavide dikkat edilmesi gerekenler Doç. Dr. Sever, cilt kanseri türlerinden melanom dışı cilt kanserinin tedavisini ise şu şekilde açıkladı: "Cerrahi: Cilt kanseri genellikle ameliyatla tedavi edilir. Doktorlar cilt kanserini tedavi etmek için farklı tipte ameliyatlar yapabilirler. Radyasyon tedavisi: Radyasyon kanser hücrelerini öldürür. Ameliyatın mümkün olmadığı durumlarda kullanılabilir. Cilt kremleri: Bu kremlerin içindeki ilaçlar kanser hücrelerini öldürebilir. Fotodinamik terapi: Fotodinamik terapi kanser hücrelerini öldürür. Bu terapide doktor cilt kanserini tedavi etmek için özel bir krem ve özel bir ışık kullanır." Doç. Dr. Sever, tedavi edilemeyen belirli melanom dışı cilt kanseri türleri için doktorların önerebileceği tedavileri şöyle sıraladı: "İmmünoterapi: İmmünoterapi, kişinin bağışıklık sistemiyle birlikte çalışarak kanserin büyümesini durduran ilaçları tanımlamak için kullanılan terimdir. Hedefe yönelik tedavi: Hedefe yönelik tedavi, yalnızca belirli özelliklere sahip kanserler üzerinde etkili olan bir grup ilacı tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu ilaçlar genellikle belirli bir protein veya molekülü bloke ederek çalışır." Melanomun nasıl tedavi edileceğine de değinen Doç. Dr. Sever, şunları söyledi: “Melanomlu kişilerin çoğu, evreye bağlı olarak aşağıdaki tedavilerden bir veya daha fazlasına sahiptir: Cerrahi: Melanom genellikle kanseri ortadan kaldırmak için ameliyatla tedavi edilir. Biyopsi anormal alanın tamamını çıkarmış gibi görünse bile çoğu insanın daha fazla ameliyata ihtiyacı vardır. Ameliyat sırasında doktor, melanomun vücuda yayılıp yayılmadığını görmek için yakındaki lenf düğümlerini de kontrol edebilir. İmmünoterapi. Hedefe yönelik tedavi. Radyasyon tedavisi. Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerini öldüren veya büyümelerini durduran ilaçlar için kullanılan tıbbi terimdir.”Habere 0 Yorum Yapılmış
Habere Yorum Yap
Prof. Dr. Ayazoğlu Antimikrobiyal dirence karşı uyardı
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Profesör Dr.
Kışa, hastalıklarından korunmak için doğru beslenme ile bağışıklık sistemimizi güçlendirin
Beslenme ve Diyetetik Bölümü Uzmanı Uzm.
Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof.