Kanseri yenme umutlarını sanatla şekillendiriyorlar
Bursa’da düzenlenen ’Sanatın İyileştirici Gücü’ atölyesiyle kanser hastaları baharın, umudun ve canlılığın sembolü olan mevsim çiçekleri tasarımıyla farklı bir güne imza attı.
- Okunma sayısı : 177
- 06.Nis.2024
- Okuma Süresi 5 Dk.
- Twitter'da Paylaş
Bütün bu hastaların kendi çabalarıyla, neye yetenekleri varsa, her şeyi yapabileceklerini göstermeleri gerekiyor. Kanser, korkulacak bir hastalık değildir. Kanser hastalarına tanı konulduğunda ve tedavinin ilerleyen dönemlerinde ister istemez endişe ve kaygı bütün hastalarda mevcut. Sadece derecesi ve düzeyi farklı olmakta. Bu tarz durumlarda psikiyatrı uzmanları, psikologlar ile çalışmaktayız. Ama bazen sadece uzman desteği almak yeterli olmuyor. Tabi ki yapılan sosyal faaliyetlerin hastaya çok büyük katkısı var. Biz Medicana’da kendi ünitemizde bu tarz sosyal faaliyetlere önem veriyoruz. Hastaların mutlaka sosyal etkinliklerde bulunabildiği kadar yer almasını istiyoruz. Bu hastaların hem sosyalleşmesini hem de kendine olan özgüvenlerini arttırıyor. Aynı zamanda hastalık sürecinde endişe ve kaygıları azalıyor. Hem kendi hayatlarında hem de aile hayatında pozitif etkiler oluyor. Mümkün olduğu kadar hayatta mutlu olabilmek adına çalışmalıyız, güzel işlerle uğraşmalıyız ve kendimizi mutlu etmeliyiz” diye konuştu.
Sanatın iyileştirici gücü Hastalara destek olmak hedefiyle psikolojik yardım da veren Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz ise “1-7 Nisan tarihleri arası Türkiye’de kanser haftası etkinleri düzenleniyor. Hastaların yapacağı aktivitelerden geri kalmaması için planlanan programlar çok önemli. Kanser dediğimizde bile insanlarda çok büyük endişe ve endişe oluşturabiliyor. İnsanlar kanser adını duyduğunda ruhsal olarak bir çöküntü içine giriyorlar. Fiziksel görünüşündeki değişikler, iş gücü kaybı, eğitimlerini bırakmaları ve çocuklarına bakmakta zorlanmalar kişilerde ciddi bir kayıp oluşturuyor. Bu kayıpla beraber daha çok mutsuz hissetme, geleceğe dair endişeli hissetme hem kendisi hem de sevdikleri için oldukça yorucu bir süreç oluyor. Ama bu süreçte biz psikiyatri hekimleri olarak hem psikoterapilerde hem de ilaç tedavileriyle aslında yaşadıkları bu zorlu süreçte kişilere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çünkü birçok inanışa göre üzülmemek, düşünmemek lazım deniyor. Ama böyle zorlayıcı bir durumda da üzülmüyor ve düşünmüyor olmak çokta mümkün değil. Kişilerdeki kayıpla beraber endişelerin olması aslında bir yere kadar olabilir. Çünkü bulunduğu konumu kaybeden ve geleceğiyle ilgili endişe eden bir insanın bu tarzda duygularını nasıl dışa vuracağını iyi tartması gerekiyor. O yüzden ruhsal destek oldukça önemli. Kanser tedavisi oldukça ilerlemiş durumda. İnsanların yaşam kalitesi eskisine göre iyi. Tedavi bittikten sonra hastalığım bir daha tekrarlar mı düşüncesi hastalardaki endişeyi arttırabiliyor. Bizim burada yaptığımız şey kişiler iyi olduktan sonra bile onlara bu ruhsal desteği devam ettirmek. Düzenli olarak psikoterapi ve ilaç takiplerinin aslında psikiyatri hastalarında tedaviye iyi geleceği etkisi olduğu gösterilmiş. Hastalar ilaç kullanacağım, psikiyatriye geleceğim kemoterapiye bir zararı olur mu diye düşünüyor. Ama herhangi bir zararı olmadığı aksine faydası olduğu gözlenmiş" dedi. “Kanser hastaları asla pes etmemeli” Hastalığını kabullenip hayata pozitif bakmayı öğrendiğini söyleyen hastalar ise, “Hastalığımı geçen sene mayıs ayında kendimi muayene ederken fark ettim. Hemen doktorumla görüştüm. Gerekli teşhisler yapıldıktan sonra Hemen kemoterapiye başlandı. Çok hızlı ilerledik. İlk süreçte alışma dönemi yaşadım. Kendimi her iyi hissettiğim gün normal rutinimi bozmamaya gayret ettim. Bu bana enerji ve motivasyon verdi. Sürekli geçecek olduğunu düşünerek motive oldum. Ve şu anda oldukça ilerlemiş en sıkıntılı kısımları geride kalmış olarak buradayım. Etkinlikler insanın motivasyonunu çok yükseltiyor. Bir şeyler üretmek, çaba göstermek, yeni ürünler ortaya çıkarmak insanın kötü anları unutmasını sebep oluyor. Ve daha pozitif bir alanda kalıyorsunuz Bu da tedavinin daha sonraki aşamaları için enerjinizi yükseltiyor" şeklinde konuştu. "Sevgi paylaştıkça çoğalır" Bursa Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nermin Özkurt ise, "Bugün de hem baharın gelişi hem de hastalarımızla birlikte bahar çiçeği yapıp farklı bir ortamı paylaşalım istedik. Ev sahipliği için de Medicana’ya teşekkür ediyoruz. Bu tarz sosyal sorumluluk projeleri içinde olmak bizi gururlandırıyor. Sevgi paylaştıkça çoğalır, dertler ise paylaşıldıkça azalır. Hastalarımız ile bu mücadele için birlikteyiz” dedi.Habere 0 Yorum Yapılmış
Habere Yorum Yap
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Profesör Dr.
Beslenme ve Diyetetik Bölümü Uzmanı Uzm.
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof.