DOLAR 20.00 %0.09
EURO 00,00 %0.09
G.ALTIN 00,00 %0.09
CUM. ALTIN 00,00 %0.09
BİLEZİK 00,00 %0.09

Pelvik konjesyon sendromuna karşı uzmanlar uyarıyor: "Gizli hastalık olarak biliniyor, hastalar adım atmakta bile zorlanır hale geliyor"

Toplumda kadınlarda gizli hastalık olarak bilindiği belirtilen pelvik konjesyon sendromuna zor tanı konulsa da tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahı Op.

Toplumda kadınlarda gizli hastalık olarak bilindiği belirtilen pelvik konjesyon sendromuna zor tanı konulsa da tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Fatma Tuğba İlal Mert, “Halk içinde yumurtalık varisi olarak da adlandırılır. Sıklıkla doğurganlık çağındaki bayanları etkileyen, 6 aydan uzun süreli karnın alt kısmında şiddetli ağrıyla gözlemlenebilen bir durum. Tedavisi olunmadığında hastalar adım atmakta bile zorlanır hale geliyor. Tıkaç yöntemiyle bu varisleri kapatmaktayız, toplumda gizli hastalık olarak da bilinir, gizli, çözümsüz hastalık olmaktan kurtulmakta, hastalar korkmamalı” dedi.

Yumurtalık ve rahim etrafındaki toplardamarların varisleşmesi ile karakterize bir durum olarak belirtilen pelvik konjesyon sendromu birçok kadını etkiliyor. Özellikle doğum yapmış kadınlarda, kronik ve şiddetli alt karın ile kasık ağrısı gibi belirtileri olan kimi zaman tanı konmasının zor olduğu ifade edilen sendromun toplumda gizli hastalık olarak anıldığını söyleyen uzmanlar uyarıyor. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü İdari Sorumlusu Op.

Dr. Fatma Tuğba İlal Mert de sendroma ilişkin bilgi verirken tedavi sürecini anlattı. Hastalığa yönelik kadın doğum bölümünden ayrıntılı değerlendirme ve tanı sürecinde tıbbi görüntüleme yöntemlerinin önemini aktaran Op. Dr. İlal Mert, gizli hastalık olarak ifade edilse de hastalığın tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını söyledi.

"Sıklıkla doğurganlık çağındaki bayanları etkiliyor”

Hastalığa yönelik bilgi veren Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü İdari Sorumlusu Op. Dr. Fatma Tuğba İlal Mert, “Pelvik konjesyon sendromu toplumda sıklıkla doğurganlık çağındaki bayanları etkileyen özellikle 2’den fazla doğum yapmış bayanlarda, 6 aydan uzun süreli karnın alt kısmında şiddetli ağrıyla seyreden gözlemlenebilen bir durumdur. Halk içinde yumurtalık varisi olarak da adlandırılır. Yetmezlik gelişmesi sonrasında yumurtalık etrafındaki damarların genişlemesine ve burada kan birikmesine sebep olur. Bu da hastanın alt kadranında ağrıya neden olmaktadır. Daha çok sıklıkla sol tarafta görmekteyiz. Sebebi de sol tarafta yumurtalık toplardamarı böbrek toplardamarına dökülmektedir. Hastalara tanı koymak önemli. Pelvik konjesyon sendromundan şüphelenildiğinde kendi bölümümüzde kadın doğum konsültasyonu istiyoruz, bu bölümde tecrübeli hekimlerce bu hastalara doppler ultrason yapılıyor. Sonucunda pelvik damarlarda yetmezlik, yumurtalık varisleri gözlemlenen hastaların ultrason bulguları bize iletiliyor" şeklinde konuştu.

"Tıkaç yöntemiyle bu varisleri kapatmaktayız"

Tedaviye yönelik açıklamalarda bulunan Op. Dr. İlal Mert, “Tanı ve tedavi sürecinin ilerlemesiyle biz de bu tedavileri uyguluyoruz. İşlem hafif bir anestezi eşliğinde yapılıyor, varislerin yerine göre ya kasık ya boyun damarından giriliyor. Tıkaç yöntemiyle bu varisleri kapatmaktayız. Hastalara 1 gün yatış öneriyorum. İlk 10 gün kendilerini çok zorlamamalarını istiyoruz, 10 gün sonra kontrole çağırıyoruz. 1 ay sonrasında tekrar kadın doğum kontrolüne yönlendiriyoruz. Şimdiye kadar işlem yaptığımız hastaların yüzde 95’inde bu damarların tamamen tıkandığını gördük. Tedavisini olmadığımızda bu ağrı tıpkı bacak varislerinde olduğu gibi yumurtalık varislerinde de gün geçtikçe daha da genişlemeye sebep oluyor. Ağrı hiç dayanılmayacak düzeyde artmaya başlıyor, hastanın günlük yaşam kalitesini çok kötü etkiliyor. Hastalar yürüyüş yapmakta, 2 adım atmakta bile zorlanır hale geliyorlar, psikolojik boyutu da var, depresyona sebep olabiliyor. İşlem yaptığımız hastalarda şimdiye kadar bir tekrarlama görmedik ama egzersizlere devam etmesi, hastanın çok dar elbiseler giymemesi, yaşam kontrolü sağlaması tekrarının önlenmesi açısından önemli. Hastanın bu işlemden sonra yaşam tarzı değişikliği yapması şart. Bu hastalık toplumda gizli hastalık olarak da bilinir, son senelere kadar bu hastaların birçok merkeze başvurduğu, ağrılarının olduğu fakat neden olduğunun belirlenmediği gözlemlenmişti. Bu gizli hastalık ortaya çıkmakta, gizli, çözümsüz hastalık olmaktan kurtulmakta. Çok doğum yapmış, zayıf bayan hastalar, ağrıları gün içinde artan akşama doğru ciddi bir şekilde artan hastalar, kasık ağrısı şikayetleri olan hastalar bir kalp damar cerrahisi bölümüne muayene için başvurmalıdırlar. Pelvik konjesyon tanısı almışlarsa eğer tedavi edilmekten korkmamalı, kaçınmamalıdırlar" diye konuştu.

“Varisi düşünmüyordum, kalp ve damar cerrahisine gelme düşüncem yoktu"

Rahatsızlığının kalp ve damar cerrahisi bölümüyle ilgili olacağını düşünmediğini söyleyen 3 çocuk annesi 39 yaşındaki Sema Taş, “Kasık ağrılarım çok vardı, yürüyüş sırasında aşırı ağrılarım vardı. Kadın doğum bölümüne geldim, oradan yumurtalık varislerim olduğunu söylediler, Tuğba Hoca’ya yönlendirdiler. Geçen sene bugün birinci işlemi yaptık, çok da güzel, başarılı geçti. Yürüyüş yaptığım zaman ağrı bel, ayak, bacaklarıma vuruyordu, şimdi yok. Bel fıtığına bağlıyordum ama öyle bir şey değil varislerdenmiş. İlk önce varis diye bir şey düşünmüyordum, kalp ve damar cerrahisine gelecek düşüncem de yoktu. Özel hastaneden hiçbir farkı yok çok teşekkür ederim” dedi.

“Ağrılardan yatamıyordum şu anda çok iyiyim"

Ağrıların çok artması üzerine doktora başvurduğunu söyleyen38 yaşındaki Hatice Bulan, “Kadın doğum doktoru yumurtalıklarımda varis olduğunu söylemişti. Ağrılarım çok var, yürüyemiyordum. Ağrılardan yatamıyordum şu anda çok iyiyim, memnunum, ağrılarım kalmadı. Tedavim hala devam ediyor, doktorumuz sağ olsun bir, iki ayda bir bizi çağırıyor” ifadelerini kullandı.

Habere 0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

Prof. Dr. Ayazoğlu Antimikrobiyal dirence karşı uyardı

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Profesör Dr.

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi

Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof.

© BURSA HABER16. Tüm Hakları Saklıdır. Haberlerimiz Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir