Yaz gribinden korunmak için doğru klima kullanımının 7 altın kuralı
Yaz sıcaklarının iyice kendini hissettirdiği bugünlerde serinlemek amacıyla klima kullanımı da artıyor.
- Okunma sayısı : 158
- 17.Tem.2024
- Okuma Süresi 5 Dk.
- Twitter'da Paylaş
Bu mikroorganizmalar, klima çalıştıkça havaya karışarak solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Dolayısıyla, klimaların periyodik bakım ve temizliğinin yapılması, bu tür sağlık risklerini en aza indirir ve daha temiz bir hava sirkülasyonu sağlar.”
Klimanın sıcaklık ayarı 22-24 derece olmalı Uygun sıcaklık ayarı: “Klima sıcaklığını 22-24 derece arasında tutmak, vücut ısınız ile dış ortam ısısı arasında aşırı fark oluşmasını engelleyerek sağlık sorunlarını önler. Ani sıcaklık değişimleri, vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyebilir. Özellikle yaz aylarında dış ortamdan içeriye girildiğinde yüksek sıcaklık farkı, soğuk algınlığı ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, klima sıcaklığını makul bir aralıkta tutmak, hem konforlu bir ortam sağlar hem de sağlığınızı korur.” Nem dengesine dikkat: “Klima kullanımı, ortamdaki nem oranını düşürerek cildinizin ve mukozaların kurumasına neden olabilir. Düşük nem oranı, ciltte kuruluğa, kaşıntıya ve tahrişe yol açarken, burun ve boğaz mukozalarının kuruması ise solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savunmasız hale gelmenize neden olabilir. Bu durum, özellikle alerji ve astım gibi kronik solunum yolu hastalıkları olan kişiler için daha da risklidir. Ortamın nem dengesini korumak için klima kullanırken nemlendirici cihazlar kullanmak veya belirli aralıklarla doğal havalandırma yapmak, bu olumsuz etkileri azaltmada yardımcı olabilir.” Direkt hava akımından kaçının: “Klima havasının direkt olarak üzerinize gelmemesine dikkat etmek, sağlığınız için oldukça önemlidir. Klima, ortamın sıcaklığını hızla düşürürken, doğrudan maruz kalmak soğuk algınlığı, kas ağrıları ve sinüzit gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, uzun süreli doğrudan temas cilt kuruluğuna ve solunum yolu problemlerine sebep olabilir. Bu nedenle, klimayı dolaylı olarak kullanarak hava akımının odanın geneline yayılmasını sağlamak, hem sağlıklı hem de konforlu bir ortam oluşturur. Klima yönünü yukarıya veya yanlara doğru ayarlayarak, serin havanın odanın her köşesine eşit şekilde dağılmasını sağlayabilir ve bu olumsuz etkilerden korunabilirsiniz.” Belli aralıklarla klimayı kapatıp ortamı havalandırın Klima kullanım süresini sınırlayın: “Klima kullanımını sürekli hale getirmek yerine belirli aralıklarla kapatıp doğal havalandırma yaparak, ortam havasının tazelenmesini sağlayabilirsiniz. Sürekli klima kullanımı, havadaki nem oranını düşürerek solunum yolu rahatsızlıklarına ve cilt kuruluğuna yol açabilir. Bu nedenle, klima kullanımını aralıklı hale getirip, pencereleri açarak taze hava akışını sağlamak hem hava kalitesini artırır hem de enerji tasarrufu sağlar. Doğal havalandırma, ortamın oksijen seviyesini yükseltir ve kapalı alanda biriken toz ve mikropların dışarı atılmasına yardımcı olur. Böylece daha sağlıklı ve ferah bir yaşam alanı oluşturabilirsiniz.” Ortamı havalandırın: “Kapalı ortamlarda uzun süre klima kullanımı, hava kalitesinin düşmesine ve mikrop birikimine neden olabilir. Klima cihazları, havayı soğuturken aynı zamanda nemi de alır, bu da ortamdaki havanın kurumasına yol açar. Kuru hava, solunum yollarını tahriş edebilir ve bu da solunum yolu hastalıklarına yatkınlığı artırabilir. Ayrıca, klima filtreleri düzenli olarak temizlenmediğinde, bakteriler, virüsler ve diğer mikroorganizmalar filtrelerde birikerek ortama yayılabilir. Bu durum, enfeksiyon riskini artırarak sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla klimaların düzenli bakımı ve filtrelerin temizlenmesi, kapalı ortamlarda hava kalitesinin korunması için önemlidir.” Baş ağrısı, yorgunluk ve baş dönmesi görülebilir Yeterli sıvı tüketin: “Klima kullanımı sırasında vücut su kaybı yaşayabilir. Klima, havadaki nemi azaltarak ortamın kurumasına neden olur. Kuru hava, cildin ve solunum yollarının nemini kaybetmesine yol açabilir. Bu durum, terleme ve solunum yoluyla vücuttan daha fazla su kaybedilmesine sebep olabilir. Özellikle uzun süre klimalı ortamlarda bulunan kişiler, yeterli miktarda su tüketmezlerse dehidrasyon riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Dehidrasyon, baş ağrısı, yorgunluk, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, klimalı ortamlarda bol su içmek ve cilt nemlendiricileri kullanmak vücut su dengesini korumak açısından önemlidir.”Habere 0 Yorum Yapılmış
Habere Yorum Yap
Prof. Dr. Ayazoğlu Antimikrobiyal dirence karşı uyardı
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Profesör Dr.
Kışa, hastalıklarından korunmak için doğru beslenme ile bağışıklık sistemimizi güçlendirin
Beslenme ve Diyetetik Bölümü Uzmanı Uzm.
Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof.