DOLAR 20.00 %0.09
EURO 00,00 %0.09
G.ALTIN 00,00 %0.09
CUM. ALTIN 00,00 %0.09
BİLEZİK 00,00 %0.09

15 Temmuz’da hem eşini hem de bacağını kaybeden Vahide Şefkatlioğlu: "Fetullah Gülen Amerika’nın uşağıydı"

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine 15 Temmuz gecesi darbecilere direnirken tankın altında kalarak ezilen Vahide Şevkatlioğlu konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine 15 Temmuz gecesi darbecilere direnirken tankın altında kalarak ezilen Vahide Şevkatlioğlu konuştu. Eşi de aynı tankın altında kalarak şehit olan Şefkatlioğlu, "Cehennemin en kuytu köşesinden hiç çıkmayacağını biliyoruz. Allah’ın adaleti çok büyük. Fetullah Gülen zaten Amerika’nın uşağıydı. Onun maşa olduğunu hepimiz biliyoruz. Amerika ona destek olmasaydı şu an Türkiye’de olurdu ve biz onu yargılardık" dedi.

Pensilvanya’da yaşayan terör örgütü FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü bugün sabah saatlerinde örgütün internet sitesinden duyurulmuştu. Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen de sosyal medya hesabından FETÖ elebaşının ölümünü doğrulamıştı. 15 Temmuz gecesi darbecilere direnirken tankın altında kalarak ezilen Vahide Şevkatlioğlu, hem eşini hem de bacağını kaybetti. 15 Temmuz’un kadın kahramanlarından olan Vahide Şefkatlioğlu’nun hayatı ise o günden sonra değişti. Bir bacağından 48 operasyon geçiren ve şehit olan eşinin mezarını 1 yıl sonra gören Şefkatlioğlu, terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Öte yandan Vahide Şefkatlioğlu, İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanı Bahri Bayram Belen’in İstiklal Marşı’nı okumamasına tepki gösterdi.

"Ölmek var, dönmek yok"

15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşadıklarını anlatan Vahide Şefkatlioğlu, "15 Temmuz günü eşimle birlikte alışveriş yaptık. Akşama doğru yemeğimizi yedik. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum küçük kızım bana gelerek teyzesinin aradığını söyledi. Telefonu açtığımda, darbenin olduğunu öğrendim. Darbe olduğunu öğrenince aklıma direkt Suriye geldi. Ağlamaya başladım. Eşime, ’ülke elden gidiyor’ dedim. Eşim televizyona bakarken, ben de oğluma haber verdim. O da yanımıza geldi ancak bütün kanallara baskın yaptıkları için herhangi bir şey verilmiyordu. Sadece bir komutanın rehin alındığı altyazı geçiyordu. Eşime, ’ben çıkıyorum’ dedim. Eşim evde kalmamı, oğlumla dışarı çıkacağını söyledi. 15 Temmuz gecesi Rabbim bize çok büyük bir iman gücü verdi. Ben normalde çok korkak bir insanım. O gün içimizdeki bütün korkular gitti. Ben eşime itiraz ettim. Allah’ın bize lütfettiği iman gücüyle dışarı çıktık. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne saldırı düzenlediklerini duyduğumuz için oraya yürümeye başladık. Oraya gittiğimizde koruma altına alındığını öğrendik. Daha sonra Havalimanı’na gidileceğini söylediler. Eşim eve gitmemi istemesine rağmen ben ’ölmek var, dönmek yok’ dedim. O günkü ruh, o günkü iman gücü, o günkü gençlerin vatanı canla başla, ellerinde sadece bayrakla savunduğunu gördük" ifadelerini kullandı.

"Tank üzerimizden geçti"

15 Temmuz gecesinde tarih yazıldığını belirten Şefkatlioğlu, "15 Temmuz için kanlı gece diyorlardı ya ben hep şunu söylüyorum; ’Biz kanlı geceyi, şanlı geceye çevirdik elhamdülillah.’ Ben eşimi kaybettim, 251 tane şehidimiz oldu. Biz vatanımızı onlara vermedik. Havalimanına doğru giderken 15-20 dakika yürüdük. Bariyerlerden atlarken arkadan tankın paletlerinden ateş etmeye başladılar. Tankın, insanların üstüne sürmeleri için onların canavar olması lazım. Bunlar gerçekten insan değil. Eşim, bariyerlerin üzerinden atlayalım dedi. Ben, ’sen üstten geç, ben alttan geçeceğim’ dedim. Ben elimi yere koydum, eşim ayağını üste koyarken tank üzerimizden geçti. Ben, ’Allah’ dedim. Şuurumu da kaybetmedim. 15 Temmuz gazisi bir kardeşimizin ’ablayı kurtaralım’ diye bağırdığını duydum. Bazıları ambulansla götürelim derken o da ’ambulansla götürürsek iki bacağı koptuğu için kan kaybından ölür’ dedi. Ben hastanede gözümü açtığımda bir bacağımın kesileceğini söylediler. Diğer bacağım daha iyi durumdaydı. Bacağımı alttan keseceklerdi maalesef kangren olduğu için üstten kesmek zorunda kaldılar. Diğer bacağımdan 48 ameliyat geçirdim. 3 tane platinim var. Bunlar benim için hem gurur hem de şeref. Uyandığımda ilk sorduğum soru; ’vatan kurtuldu mu’ oldu. Elhamdülillah vatan kurtulmuştu. Biz bayrağımızı düşürmedik, ezanımızı dindirmedik. Vatanımızı zalimlere de çiğnetmedik. Herkes tiyatro da dese, ben bir tiyatro uğruna çocuğumu babasız bırakmadım. Bir bacağını, eşini, evlatlarını toprağa veren anneler var. Bunun neresi tiyatroydu" diye konuştu.

"Fetullah Gülen’in maşa olduğunu hepimiz biliyoruz"

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü hakkında konuşan 15 Temmuz gazisi Şefkatlioğlu, "Bugün Fetullah Gülen’in öldüğünü duydum. Gerçekten inanasım hiç gelmiyor. Ben onu darağacında görmek isterdim. 251 şehidin, 2 bin 700 gazimizin eline kanı bulaşmış bir insanı meydanlarda darağacına asarak içimizin soğumasını isterdik. Şehit annelerimiz biricik evlatlarını verdi bu vatana. Onların da biraz da içleri serinlerdi. Ölmüş burada adalet göremedik, inşallah diğer tarafta adalet büyük olacak. Cehennemin en kuytu köşesinden hiç çıkmayacağını biliyoruz. Allah’ın adaleti çok büyük. Fetullah Gülen zaten Amerika’nın uşağıydı. Onun maşa olduğunu hepimiz biliyoruz. Amerika ona destek olmasaydı şu an Türkiye’de olurdu ve biz onu yargılardık. Ölümüne inanmak istiyorum, bir yandan da inanamıyorum. Onu mezarında görmek istiyorum. Fetullah Gülen’in ölmesiyle de FETÖ’nün bittiğine de inanmıyorum. Çünkü içimizde o kadar çok var ki" diye konuştu.

"İstiklal Marşı’nın okunmaması ne demek anlayamadım"

İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanı Bahri Bayram Belen’in İstiklal Marşı’nı okumamasına tepki gösteren Vahide Şefkatlioğlu, "Ben devletimden gerçekten adalet sistemini, adaletimizi iyi savunan, vatanı için canını verebilecek savcılarımızın, hakimlerimizin içimizdekileri yargılamasını istiyorum. Dün haberleri izlediğimde ben bir Müslüman evladı olarak, Peygamber Efendimizin ümmeti olarak İstiklal Marşı’nın okunmaması ne demek anlayamadım. Öyle bir insanın bizim hukuk sistemimizde, vatanımızda da yerinin olmaması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Habere 0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

Prof. Dr. Münci Kalayoğlu son yolculuğuna uğurlandı

84 yaşındaki Kalayoğlu, beyin kanaması geçirmişti.

Diş sağlığına mizahi ve estetik bakış

Sergi 18 Aralık tarihine kadar gezilebilecek.

ADO Dekan Yoldaş'ı ziyaret etti

Rektör ve Dekan'a ÇUDİG davetiyeleri verildi.

© BURSA HABER16. Tüm Hakları Saklıdır. Haberlerimiz Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir